Bu harika sepet annemiz tarafından ailemize yeni katılan bebeğimiz için tamamen ona özel olarak tasarlandı. Başka hiçbir yerde bulunmayan bu sepet ilk olarak bu blokta annemizin eli köşesinde sizlerle buluşuyor.
Bugün sizleri bizim ilk defa gittiğimiz hoş bir mekan ile tanıştıracağız. Anadolu Yakasında, Boğaziçi Köprüsünden karşıya geçtiğinizde Kuleli Askeri Lisesi'ne gelmeden hemen önce ulaşabileceğiniz bu restaurant denizin hemen kenarında ve harika bir boğaz manzarasına sahip. Biz tam akşamüstü gittiğimiz için boğaz manzarasının güneş batımı ile muhteşem birleşimini de izleyebildik. Zaten içeriye girer girmez gördüğünüz manzara ile birlikte bu mekana geldiğiniz için memnuniyet duyuyorsunuz. Aynı şekilde menü ve hizmetten de oldukça memnun kaldık. Yemek olarak biz et ve balık menü tercih ettik. Her iki menüde lezzetli ve fiyat olarak da gayet makuldü. Özel günlerinizde rahatlıkla tercih edebileceğiniz bu balık restoranı alkolsüz hizmet vermektedir. Bilgi almak için sitelerini ziyaret edebilirsiniz. ( www.yakamozbalik.com)
Geçen akşam iftar soframızı bu güzel yemekle süslendirdik. Siirtin yöresel yemeklerinden olan bu içli köftenin yapımı biraz zahmetli olsada sonunda harika bir lezzet sizi bekliyor. Malzemeler: Hamuru için: - 2,5 su bardağı kitellik bulgur (Bu bulgur normal içli köfte bulgurundan daha farklı, daha ince. Bu bulguru özellikle Fatihteki bakliyat satan yerlerde bulabilirsiniz) - 1 su bardağı sıcak su + Yoğururken 0,75 bardak su - Tuz - İsteğe göre reyhan İç Harcı: - 300 gr kıyma - 1 adet büyük boy soğan - 150 gr margarin - Yarım çay bardağı pirinç - 1 tatlı kaşığı domates salçası - Tuz - Karabiber - Reyhan Haşlamak İçin: - Sıcak su - 0,5 çay bardağı tane sumak Öncelikle kitellik bulgurumuzu derin bir kaba alıp üzerine tuz ve reyhan koyup karıştırıyoruz. Daha sonra sıcak suyu döküp kaşıkla karıştırdıktan sonra kapak kapatıp 10 dakika kadar bekletiyoruz. Bekleyen bulgurumuzu yoğurmaya başlıyoruz. Bu köftenin püf noktası çok iyi yoğurulmuş...
Bizim ailede bazı alışkanlıklar vardır ki asla terkedilmez yeri de kolay kolay doldurulamaz. Bakınız Babaanne Köftesi... Herşeyin günümüzdeki gibi bol bulamaç bulunmadığı o çocukluk yıllarımızda babaannemizin köfteleri enfes bir lezzetti bizim için. Misafirliğe gittiğimizde menüde olması için dua ederdik. Yarım kilo kıymadan nasıl herkesi doyuracak kadar çok bereketli köfte çıktığını, o köftelerin pofidik pofidik olup yağda kızarmasına rağmen hiç yağ çekmemesinin sırrını senelerce çözemedik. Zaman geldi rahmetli babaannemiz köftelerin bütün püf noktalarını bizimle paylaştı. Bize de bu lezzeti çocuklarımızla tanıştırmak ve babaannemizi rahmetle anmak kaldı. ...
Yorumlar
Yorum Gönder